Bir milyona yakın Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının yaşadığı İngiltere’de Türk ürünleri ekonomiye büyük katkı sağlıyor. Türk iş insanlarının yatırımları Türk lezzetlerini etnik tatlar olmaktan çıkıp pazarın önemli birer aktörü haline getirdi.
Yurt dışında yaşayan milyonlarca Türk kökenli yurttaşımız elbette gittikleri her ülkeye lezzetlerimizi de beraberinde götürdü. Özellikle Almanya ve Orta Avrupa’da yaşayan gurbetçilerimiz sayesinde Avrupa, başta kebap ve baklava olmak üzere tüm lezzetlerimizi artık yakından tanıyor.
TÜRK ÜRÜNLERİ HAK ETTİĞİ DEĞERİ BULAMADI
Ancak ada ülkesi İngiltere’de gerek bugüne kadar sönük kalan yatırımlar, gerekse lezzet alışkanlığı nedeniyle Türk ürünleri hak ettiği değeri bulamamıştı. Çeşitli etnik kökenden bir mozaik oluşturan başta başkent Londra’da pek çok etnik lezzet satan market ve toptan satış mağazası bulunuyor. Ancak bu işletmeler lokal kalmanın ötesine pek geçemiyordu.
Elbette Türkiye’de büyük markalar tüm dünyada olduğu gibi İngiliz pazarında da tanınıyor ancak büyük market zincirleri yerine daha çok Türk bakkal ve marketlerin olduğu bölgelerde öne çıkıyor.
1,5 MİLYAR STERLİNLİK PAZAR
İngiltere’de perakende yiyecek (market ve bakkal) sektörü ağırlıklı olarak Türkiye’den göç etmiş yurttaşların elinde. Bu da Türk ürünlerinin pazarda olmasında önemli bir etken. İrili ufaklı toptancılar Türkiye’den getirdikleri ürünleri pazara sunuyor. Yılda 1,5 milyar sterlinlik bir döngüsü olan bu pazar, aslında ihracatı artırmak için Türkiye adına büyük bir fırsat.
Bu fırsat köprüsünü kuracak olanlar da uzun zamandır İngiltere’de gıda sektöründe faaliyet gösteren yerleşik göçmenlerimiz. Git gide büyüyen iş hacmi İngiltere’de faaliyet gösteren iş insanlarının da hem ufkunu açtı hem de işlerine yatırım yapmalarını sağladı. Bunlardan biri de yiyecek içecek sektöründe faaliyet gösteren Masca Holding.
Yıllık 150 milyon sterlinlik bir iş hacmi olan ve bünyesinde dokuz firma bulunduran holding, yaptığı yatırımlar ile 8 bine yakın Türk ürününü İngiltere pazarına dağıtan firmalardan biri.
TÜRK SEBZE VE MEYVELERİ REVAÇTA
İngiltere dünyanın pek çok ülkesinden sebze ve meyve ithal eden bir ülke. Lojistik olarak hem kara yolu hem deniz yolu hem de hava yolu bakımından Türkiye, İngiltere için adeta bir cennet. Bu nedenle başta sebze ve meyve, bakliyat ve dondurulmuş ürünler için 60 milyona yaklaşan nüfusuyla İngiltere de Türkiye için cennet olabilecek bir lokasyon.
JOHNSON HÜKÜMETİ SAMİMİYDİ
Boris Johnson hükümeti, Brexit sonrası özellikle ticaret bakanları düzeyinde ikili ilişkileri geliştirmeye önem verdiklerini söylerken planında samimiydi. Brexit sonrası gümrük ve taşımacılık maliyetlerinin artması, Avrupa Birliği ile bozulan ticari anlaşmalar hükümeti yeni alternatiflere itmişti. Türkiye de bu alternatifler arasında öne çıkıyordu. Yeni başbakan Liz Truss nasıl bir yol izleyecek bilinmiyor zira Truss’un şu an ülke ekonomisi ile başı dertte. Türkiye’nin bir an önce bu pazarı olumlu değerlendirmek için girişimlere başlaması lazım.
Buradaki yatırımcı iş insanları hazırlıklarını çoktan yaptı. Şimdi sıra Türkiye’nin dış ticaret planını yöneten politikacı, bürokrat ve temsilciliklerinde. Bu noktada yine Çetin Ağcagül’ün sözlerine kulak vermekte fayda var, “Biz son teknoloji ile gerek depolama gerekse satış ağımızı oluşturduk. Buradaki iş insanları yatırımlarını bu yönde yapıyor. Türk ürünlerini tüm Birleşik Krallık’a yaymak için hazırlıklarımız tam” diyerek alt yapının hazır olduğunu belirtiyor. 1,5 milyar sterlinlik bir pazar için harekete geçme zamanı. Ki bu rakam sadece yeme içme sektörü için geçerli. İngiltere, Türkiye’deki tüm sektörler için henüz çıkarılmamış bir maden… Bu fırsatı kaçırmamak gerekiyor.