Organize cürüm örgütü kurduğu gerekçesiyle hakkında yakalama kararı bulunan ve şu an Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) yaşayan Sedat Peker’in geçen ramazan ayında Trabzon ve Rize’ye gönderdiği yardım kolileri nedeniyle Rize’de 10 kişi 2 Nisan 2022 tarihinde gözaltına alınmıştı.
İfadesi alındıktan sonra özgür bırakılan 10 kişi ortasında bulunan Yılmaz Günay, Erkan Saymazlar ve Hüseyin Yılmaz hakkında Rize 2. Asliye Mahkemesi’nde dava açılmıştı.
Hazırlanan iddianamede, yardım kolilerini dağıtan Yılmaz Günay ve Erkan Saymazlar ile koli dağıtımını haberleştiren gazeteci Hüseyin Yılmaz’ın ‘örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek’ cürmünden cezalandırılması istenmişti.
AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE YARGILANMALARINA KARAR VERİLDİ
Rize 2. Asliye Ceza Mahkemesi, kabahat örgütünün işlediği kabahatlerin ağır ceza mahkemesinin yetkisi dahilinde bulunduğu gerekçesiyle sanıkların Rize Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına karar verdi.
Mahkeme kararında şunlar kaydedildi:
“Her ne kadar sanıklar Erkan Saymazlar, Hüseyin Yılmaz ve Yılmaz Günay haklarında üzerlerine atılı ‘örgüte bilerek isteyerek yardım etme’ kabahatini işlediklerinden bahisle hareketlerine uyan TCK’nın 220/7, 53/1 unsurları uyarınca cezalandırılmaları, sanık Yılmaz Günay hakkında ayrıyeten TCK 63 hususunun uygulanması talebiyle kamu davası açılmış ise de iddianame içeriğine ve yapılan UYAP sorgusuna nazaran ‘suç işlemek maksadıyla örgüt kurma’ hatası tarafından Sedat Peker hakkında birçok soruşturma ve kovuşturmanın bulunduğunun, teze mevzu kabahat örgütünün işlediği argüman edilen cürümlerin ise ağır ceza mahkemesinin yetkisi dahilinde bulunduğunun anlaşıldığı, hasebiyle her ne kadar TCK’nın 220. hususunda düzenlenen ‘örgüt kurma, yönetme ve üyeliği’ cürmü hakkında yargılama yapma vazifesi asliye ceza mahkemesine ilişkin ise de örgütün işlediği sav edilen cürümler ağır ceza mahkemesinin yetkisine girmesi halinde TCK 220. unsurunda düzenlenen kabahat tarafından de yargılama yapma misyonunun ağır ceza mahkemesi tarafından yerine getirilmesinin gerektiği anlaşılmakla, iddianameye husus belirtilen bu hata ile alakalı yargılama yapma misyonunun ağır ceza mahkemelerine ilişkin olması nedeni ile mahkememizin görevsizliğine; yargılamanın yapılması bakımından belgenin vazifeli ve yetkili Rize Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine…”
TEPKİ GÖSTERDİ: “BEN GAZETECİLİK VAZİFEMİ YAPTIM”
Koli dağıtımını muhabiri olduğu Kuzeyteve haber sitesinde haberleştiren Hüseyin Yılmaz, hakkında acılan davaya ve ağır ceza mahkemesinde yargılanacak olmasına reaksiyon gösterdi. “Ben, gazetecilik vazifemi yaptım” diyen Yılmaz, şunları söyledi:
“Sedat Peker’in yasağı mı var yardım yapmakla ilgili? Yasak vardı da biz bunu bilmiyorduk da haberi yaptık diye mi aldılar bizi? Sözümüzü verdik, ‘Sedat Peker’le bir bağınız var mı’ diye sordular. Sedat Peker’le yalnızca yapmış olduğum haberlerle ilgili bir bağım var. 2016’dan beri Cumhur İttifakı mitinglerinin hepsinde bulundum. Nevşehir’deki mitingine gittim; Niğde’de, Sivas’ta mitinge gittim. O periyotlarda Cumhur İttifakı’na dayanak veriyordu Sedat Peker. En yeterli iş adamı mükafatı verdi ona. Türkiye’nin en uygun iş adamı olarak tanıttı, yardımlarıyla ön plana çıkarttı, bunu devlet de sevdi. Trabzon’da yetmiş koli bırakıldı, gerisi Rize’ye bırakıldı. Belediyenin otoparkının içerisinde dağıtıldı. Muhtarlar geldi, aldı. Geriye kalan kısmı da orada belediye çalışanları vardı, personeller vardı, onlara tek tek verildi. Kimse de geri çevirmedi. Herkes geldi, kolisini aldı gitti. Ben de 3 buçukta gittim, haber montajını yaptım. Sekiz civarında emniyetten aradılar, ‘İfade vermeniz gerek’ dediler. Gittik sözümüzü verdik, gece saat 3’te çıktık oradan. Muhtar kolisini aldı ben de haberimi yaptım çıktım.”
Peker’in yardım kolilerini dağıtanlar ortasında bulunan ve hakkında dava açılan Yılmaz Günay, geçen ay Peker’ in konutunda silahlı atağa uğramış ve ağır yaralanmıştı.