BBC’nin yaptığı yeni bir araştırmaya nazaran ruh sıhhatinin koronavirüs pandemisi öncesine kıyasla genel manada daha güzel olduğunu söyleyenlerin oranı şaşırtan seviyede yüksek.
Dünya Sıhhat Örgütü (WHO), 30 ülkeden binlerce kişinin katıldığı araştırma sayesinde pandeminin insanların ruh sıhhatini nasıl etkilediğine dair değerli bilgilerin ortaya çıktığını ve bundan sonra daha fazla araştırma yapılması gerektiğini söyledi.
BBC Dünya Servisi’nin talebiyle GlobeScan isimli danışmanlık şirketi tarafından yürütülen ankette, tüm dünyadan iştirakçilerin yüzde 36’sı pandemi öncesine kıyasla genel olarak kendiklerini daha âlâ hissettiklerini belirtti. “Kendimi daha makûs hissediyorum” diyenlerin oranı ise yüzde 27.
Birçok kişi aileleriyle daha çok vakit geçirmenin ve yaşadıkları yer ve tabiat ile bağ kurmanın olumlu tesirlerinden kelam etti.
Bu bireyler hayattaki öncelikleri ve kıymetli buldukları şeyler konusunda daha kararlı hissettiklerini söyledi.
Araştırmaya katılan ülkeler ortasında pandemi öncesine kıyasla daha yeterli hissetiklerini söyleyen şahıslar en çok Hindistan, Vietnam ve Mısır’daydı.
En makûs hissedenler ise Japonya, Hong Kong ve Güney Kore’deydi.
Türkiye’de ise pandemi öncesine nazaran ruh sıhhatinin daha uygun olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 42. “Kendimi daha makus hissediyorum” diyenlerin oranı yüzde 37.
Türkiye’de yüzde 60’lık bir kesim ise pandemi sayesinde hayatta neyin kıymetli ve öncelikli olduğunu fark ettiklerini belirtti.
Haziran ve Temmuz aylarında internet üzerinden yapılan ankete 29 binden fazla kişi katıldı.
WHO sözcüsü, “GlobeScan’in bulguları, bize pandeminin insanların ruh sıhhati üzerinde çok önemli tesirleri olduğunu gösteriyor. Bu tesirler her yerde birebir değil ve nüfus kümeleri ortasında farklılık gösteriyor” dedi.
Katılımcı ülkelerin büyük bir kısmında bayanların erkeklere kıyasla pandeminin ruh sıhhatleri üzerinde olumsuz tesir yarattığını söylemeye daha yatkın olduğu ortaya çıktı.
Diğer taraftan da 18 yaş altındaki çocuklarla yaşayan anne ve babaların pandemi öncesine kıyasla daha güzel hissettiklerini söylemeye daha yatkın olduğu aşikâr oldu.
Kadın ve erkeklerin birbirine yakınlık gösterdiği bahisler da tespit edildi.
Bunlardan bir tanesi, pandemiden sonra artan topluluk ve bağlılık duygusuydu.
Ancak Warwick Üniversitesi’nde İktisat ve Davranış Bilimleri Profesörü olan Andrew Oswald, insanların geçmişte nasıl hissettiklerine dair izlenimlerinin çok da ciddiye alınmaması gerektiğini düşünüyor.
Oswald, “Kalıcı bir optimistlik ön yargısı olduğunu biliyoruz. Beşerler geçmişe bakıp aldatıcı bir biçimde hayatlarının o vakit daha makûs olduğunu ve artık daha keyifli olduklarını düşünür” diyor ve kelamlarına devam ediyor:
“Bu, uzun müddettir devam eden araştırmalarda, hatırlanan memnunluk seviyelerinin o sırada ölçüldüğünde gerçek memnunluk seviyeleriyle karşılaştırarak kanıtlandı.”
Diğer taraftan Oswald, cinsiyet konusundaki bulguların kendi araştırmalarıyla da örtüştüğünü belirtiyor.
150 ülkede 10 yıldır yapılan anketlerin bulgularıyla hazırlanan Dünya Memnunluk Raporu, tüm dünyada gerilim, dert ve mutsuzlukta yükseliş, hayattan zevk almada ise hafif bir düşüş yaşandığını tespit ediyor.
Bu çalışma tıpkı vakitte hayat kalitelerini pahalandıran insanların Covid-19 sırasında dirençli olduğunu öne çıkarıyor.
Bu süreçte yardım kuruluşlarına bağış yapan, muhtaçlığı olan insanlara daha çok yardım eden ve istekli olarak çalışmaya başlayanların sayısında artış olduğu ortaya çıkıyor.
Türkiye verileri
Toplamda 1000 kişinin ankete katıldığı Türkiye datalarına baktığımızda, emsal formda pandemi öncesine kıyasla topluluk ile bağlılıkta genel olarak bir artış tespit ediliyor.
Katılımcıların yüzde 65’i pandemi öncesine kıyasla ailelerine daha çok baktığını, yüzde 66’sı ise aile ve arkadaşlarıyla daha çok vakit geçirdiğini söylüyor.
İnsanların yüzde 60’ı, pandeminin tabiat ve etraf ile olan bağlantılarını olumlu bir halde etkilediğini tabir ediyor.
Öte yandan iştirakçilerin yüzde 51’i pandeminin ruh sıhhatlerini, yüzde 58’i ise ekonomik durumlarını olumsuz etkilediğini belirtti.
Kadınlar ve gençler
GlobeScan’in bilgilerine nazaran bayanlarda pandeminin ruh sıhhatlerini olumsuz etkilediğini söyleme oranı daha yüksek.
Gençler ise pandemiden öncesine kıyasla ruh sıhhatlerinin daha yeterli olduğunu söylemeye daha yatkın.
