Rize Yönetim Mahkemesi Artvin Cerratepe’de 2017’den beri madencilik faaliyet yürüten firmanın “İhlali kaldıracak nitelikte ÇED olumlu kararının iptaline” karar verdi.
Kararın Yeşil Artvin Derneği’ne bildirim edilmesinin akabinde dernek tarafından basın açıklaması yapıldı.
Yeşil Artvin Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Bedrettin Kalın şunları söyledi:
“İtiraz ettiğimiz dava onaylandı ve münasebetiyle bu kararın sonunda da yazıyor, kesin karardır yani. Bundan sonra istinaftan sonrada Danıştay var mı diye aklınızdan geçerse Danıştay basamağı yok bu karar bitmiştir. Anayasa mahkemesi de diyor ki; ‘2009/7 genelgesiyle burada madencilik yapılamaz’. Münasebetiyle Rize Yönetim Mahkemesi’nin vereceği karar fakat bir iptal kararları olabilir. demiştim daha evvelce. Yani Anayasa Mahkemesi kararına ya uymazlarsa üzere ülkemizde çok rastlanan durumlar olabiliyor. Lakin burada öteki bir bahtının olmadığını Rize Yönetim Mahkemesi’nin bu kararının gereğini yapmak zorunda olduğunu anlatmıştım sizlere. Hasebiyle Rize Yönetim Mahkemesi tam da benim söylediğime uygun bir biçimde “İhlali kaldıracak nitelikte ÇED olumlu kararın iptaline” kararını verdi.
“BUGÜN İTİBARİYLE ÇED OLUMLU KARARI YOKTUR”
Bundan sonraki süreç şöyle oluyor; bu mahkeme kararı bir iptal kararı yani oradaki madencilik faaliyeti 2017’den beri yapılan madencilik faaliyeti bir ÇED olumlu kararına dayanıyor. Yani türel desteği bu ÇED olumlu kararı. Artık bu mahkeme kararı ÇED olumlu kararını iptal ediyor ve münasebetiyle faaliyet büsbütün dayanıksız kalmış oluyor. Bugün prestijiyle artık üstteki faaliyetin bir ÇED’i yok. ÇED’i olmadan bir madencilik faaliyetinin yapılması da mümkün değil. Hasebiyle şu anda bir ÇED’leri yok.
“ÜRETİMİN DERHAL DURDURULMASI GEREKİR”
Bu karar birinci derece mahkeme kararı, yani Rize Yönetim Mahkemesi bir birinci derece mahkemesidir. Yani en alt yönetim yargı mercidir. Hasebiyle onun üzerinde İstinaf ve Danıştay mahkemeleri oluyor ve bu da birinci derece mahkeme kararların tümü de istinafa tabidir ve on beş gün içerisinde temyiz Yolu Danıştay nezdinde açık olmak üzere verilmiş bir karardır. Zira her alt derece mahkemesinin bir üst mahkemesi vardır. Münasebetiyle bu Danıştay nezdinde on beş gün içinde temyiz edilebilir bir karardır ama temyiz ediliyor olması bu kararın yürütmesini durdurmuyor. Bugün prestijiyle idari yargılama metoduna nazaran bu kararın Valiliğe verilmesinden sonraki bir ay içerisinde Valilik bu kararı uygulamak zorunda. Bir aylık müddette şu demektir, bir ay içerisinde oradan pılını pırtını topla defol git manasındadır. Üretimi durdurması ise derhaldir. Yani üretimin derhal durdurulması gerekir ve bir ay içerisinde de alanı terk etmesi gerekmektedir ve bunu sağlayacak olan kurum ise idari mülkü amirdir.
“ENİNDE SONUNDA ADALET YERİNİ BULUYOR”
Üst yazıyla bu kararın valiliğe bildireceğiz ve kararın gereğini yerine getirmelerini isteyeceğiz Artvin halkı olarak. Bunlarda on beş gün içerisinde kararı temyiz edebilirler ve Danıştay’dan kararın yürütmesinin durdurulmasını isteyebilirler yasal olarak hakları var, Danıştay kararın yürütmesini durdurulması kararı verir ise tahliye süreci durmuş olur. Fakat bu türlü bir ihtimal var mıdır diye bana sorarsanız yüzde bir bile yoktur. Zira Anayasa mahkemesinin bir kararı vardır. Rize Yönetim Mahkemesi o karara uymuştur ve Danıştay’ın bunu tartışacak durumu yoktur. O denli bir tartışma yapacak hukukî bir yer yok. Hasebiyle Danıştay da bu kararı onaylayacaktır. Elbette ki hukukî bir yoldur ve nihayetinde karşı tarafın yasal hakları vardır. Lakin dediğim üzere bizim açımızdan kıymetli olan şudur ve bu karar yarın itibariyle karar tabir eder. Yarın prestijiyle bir aylık süreç başlar ve bir aylık mühlet içinde de bütün ögeleriyle durdurulması gerekir.”