Fundanur Öztürk | Amasra/Bartın
Bartın Amasra’da Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait maden ocağında meydana gelen patlamada 41 madenci hayatını kaybetti. Saatler süren beklemenin ardından yakınlarının ölüm haberini alanların büyük bir kısmı, cenazelerini çevre köylere defnetti. 24 saat geçmesine rağmen patlamanın kesin sebebine dair resmi bir açıklama henüz yapılmadı.
Patlamanın üzerinden 19 saat geçtikten sonra, kayıp son madenci de ölü bulundu.
Patlamanın ardından çok sayıda AFAD, Kızılay ve çeşitli arama kurtarma ekipleri bölgeye gönderildi.
Patlamayı duyup sahaya gelen pek çok madenci de arkadaşlarını kurtarmak için çalışmalara destek verdi.
Sabaha karşı 5’te maden alanına vardığımızda, bölgede derin bir sessizlik hakimdi.
Saatler süren bu sessizlik, sadece madenci yakınlarının çığlıklarıyla bölünüyordu.
Madenci yakınlarının kaza sahasındaki bekleyişi sabaha dek sürdü.
Ancak sabahın ilk ışıklarıyla birlikte, hala kurtarılamayan madenciler için umutlar tükenmeye başlamıştı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, ilk değerlendirmelere göre maddende grizu patlamasının gerçekleştiğini söyledi.
Arama kurtarma görevlerinde rol alan pek çok tecrübeli madenci, bu boyuttaki bir grizu patlamasından kolay kolay sağ çıkılamayacağını biliyordu.
AİLELERİN BEKLEYİŞİ
Kurtarma ekiplerinden bilgi almak isteyen aileler, bütün gece kurtarma çalışmalarında görev alanları durdurup yakınının akıbetini soruyor.
Oğlundan saatlerdir haber alamayan bir baba sabaha karşı bir görevli madenciyi durdurup oğlunu sorduğunda madenci ise, “Ne diyeyim ki, hiçbir değişiklik yok… Ömer’in babasının değil mi?” diye karşılık veriyor ve aldığı, “Evet” yanıtı üzerine, bir süre duraksadıktan sonra hiçbir şey söylemeden yanlarından ayrılmayı seçiyor.
Saatlerdir metanetle bekleyen Ömer’in babası bu yanıtsızlık sonrasında, “Hiçbir ümit yok…” diyerek ağlamaya başlıyor.
38 yaşındaki madenci Ömer’in abisi ise, geride iki çocuğun öksüz kaldığını söylüyor.
Yardım çadırlarının içinde hınca hınç üzüntü dolu insanlar bekliyor.
Çadırların içerisindeki sessizliği de çok nadiren, ‘madenden çıkan varmış’ haberleri ya da sinir krizleri bölüyor.
Saatlerce alanı saran ölüm sessizliği zaman zaman bu çığlıklarla kesiliyor.
Madenin hemen önündeki polis korkuluklarına yaslanarak 32 yaşındaki oğlundan iyi haber bekleyen bir anneyle konuşuyoruz.
Oğlunun nişanlısının dayanamayarak fenalaştığını söylerken, kendisi de tüm gücünü korkuluklardan alıyor gibi duruyor.
‘MADENDEN ÇIKAN KİMMİŞ?’
Başta gergin ama sakince sorulan bu soru, hemen sonra çığlıklara karışıyor.
İçeride kalan arkadaşlarını kurtarmak için madene giren kocasından altı saat haber alamadığını söyleyen Safiye Özçelik, eşinin en son kendisine, “Hakkınızı helal edin” diyerek yanından ayrıldığını anlatıyor:
“Bir girdi, altı saattir haber alamıyorum. İçerideki yangını söndüreceklerini söyledi. Hiçbir zaman işe giderken beni teskin etmez ki, hep hakkını helal et der.
“Çünkü yerin altına giriyorlar. Ocağa her girdiklerinde, adeta ölümü erkenden tadıyor gibiler.”
Bu röportajın birkaç saat ardından Safiye Özçelik’in eşi Hasan Özçelik, madenden sağ salim çıktı.
Ancak o kadar şanslı olmayan bir başka kadının çığlıkları duyuluyor: “Kimmiş, madenden çıkan kimmiş?”
Eşinin öldüğü haberiyle sinir krizi genç kadına sağlık görevlileri müdahale etmeden önce, kendisinden şu sözleri işitiliyor:
“Ben kızımıza ne diyeceğim? Güneşi görmeden öldün. Ben günü gördüm, sen göremedin…”
Sinir krizi geçiren başka kadınlardan biri ise, “Ben buradan bir yere gitmek istemiyorum” diyerek ağlarken, kendisiyle ilgilenen sağlıkçılar, “Söz seni tekrar buraya getireceğim” diye ikna ederek yerden kaldırıyor.
PATLAMANIN SEBEBİ NE?
Maden sahasında yaşanan patlamanın neden gerçekleştiği geçen 24 saatte resmi makamlar tarafından açıklanmadı.
İncelemelerde bulunan ve sahada olan uzmanlar söz konusu patlamanın grizu kaynaklı olduğu konusunda ortaklaşırken bunun nasıl olduğu noktasında farklı fikirleri dile getiriyor.
Bir kısım uzman gerekli tedbirlerin alınmadığını ifade ederken bir kısmı ise patlamanın nedeninin açıklanması için incelemelerin tamamlaması gerektiğini söylüyor.
SİYASETÇİLER NE DEDİ?
Amasra’daki maden patlamasının ardından bölgeye çok sayıda siyasetçi de programlarını bölerek geldi.
Diyarbakır programını erteleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, patlamanın yaşandığı bölgede yaptığı konuşmada, “Bunlar her zaman olacaktır, bunu da bilmemiz lazım” ve “Birileri dalga geçebilir ama biz kader planına inanmış insanlarız” dedi.
Erdoğan’ın bu konuşmasına Meclis Başkanı Mustafa Şentop ve kabinedeki birçok bakan eşlik etti.
İktidarın yanı sıra muhalefet de Amasra’daydı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ayrı ayrı olmak üzere, maden patlamasında hayatını kaybeden Rıdvan Acet’in ailesine taziye ziyaretinde bulundu.
CHP lideri Kılıçdaroğlu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Acet’in cenazesinde yan yana saf tuttu.
CHP lideri buradan patlamanın yaşandığı maden sahasına gelerek incelemelerde bulundu.
İktidara tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Gerçekten öfke doluyum, gerçekten üzgünüm” ve “’Önlem alacağız’ diyorlar. 20 yıldır neredesiniz ya?” dedi.
‘BURADA 115 KİŞİNİN YAPMASI GEREKEN İŞİ 35 KİŞİ YAPIYOR’
BBC Türkçe’ye konuşan Bağımsız Maden İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu, TKK’daki işçi sayısının yıllar içerisinde 45 binden 8 bine düştüğünü söyleyerek, bu maden ocağında da benzer bir işgücü eksikliği sorunu yaşandığını savunuyor:
“Bir vardiyada 115 kişinin yapması gereken işi burada 35 kişi yapıyor. İş yükü çalışanların üzerine biniyor.
“Bu madende geçmişte 2 binlerde olan toplam işçi sayısı yıllar içerisinde 400’e düştü. 400 işçiyle bu işi çevirmeye çalışmak akla, mantığa uygun değil.”
SPOR
21 Kasım 2024SPOR
21 Kasım 2024SPOR
21 Kasım 2024SPOR
21 Kasım 2024SPOR
21 Kasım 2024SPOR
21 Kasım 2024SPOR
21 Kasım 2024